Alzheimer hastalığı hem ekonomik hem de sosyal açıdan yüksek maliyeti ile karakterize edilen, tüm dünyada önemi giderek artan bir sağlık sorunu haline gelmiştir. Çünkü hastaları bariz bir şekilde etkiler, aynı zamanda sosyal ortamlarda ve iş yerlerinde önemli olumsuz yansımaları da vardır.
Alzheimer Nedir?
Alzheimer hastalığı, yaşı ilerlemiş insanlar arasında en yaygın bunama şeklidir. Yavaş ilerleyen ve öncelikle beynin düşünce, hafıza ve dili kontrol eden kısımlarını etkileyen bir hastalık olduğu için günlük aktiviteleri gerçekleştirme yeteneğini büyük ölçüde değiştirir. Demans Alzheimer farkı ise bu hastalığın, demansın bir alt türü olmasından gelir.
Alzheimer Hastalığının Tarihçesi
Eski doktorlar ve filozoflar bunamayı bireyin yaşlılığıyla ilişkilendirdi. Ancak 1901'de Würzburg'da doğan bir Alman psikiyatrist olan Alois Alzheimer, bugün Alzheimer hastalığı olarak bilinen ilk vakayı tanımlamış oldu. Bu hastalık, nüfusta ölüm oranlarının azaldığı ve yaşam beklentisinin arttığı 1970'lerde daha önemli bir hale geldi. Çünkü nüfusun yaşlanmasıyla birlikte hastalığın yaygınlık oranı da arttı.
Alzheimer Belirtileri Nelerdir?
Alzheimer'in erken belirtileri arasında; yakın zamanda olan olayları veya tanıdığınız kişilerin isimlerini hatırlamakta güçlük çekmek yer alır. Eskiden beri bilinen konularda kafa karışıklığı ve uyum bozukluğu yaşanır, konuşurken veya yazarken şüpheler ortaya çıkar. Kişilik değişiklikleri, sosyal beceri kaybı ve pasif bir ruh hali de görülebilir.
Daha ileri bir aşamada; geceleri uyanmak, kuruntular yaşamak, okuma veya yazmada zorluk çekmek ve kişinin hayatındaki gerçekleri unutmak gibi belirtiler sıklıkla görülür. Bu evrede Alzheimer hastaları konuşmayı keser, akrabalarını tanıyamaz, idrar ve gaita kaçırma şikâyetleri ortaya çıkar. Ayrıca anksiyete, saldırganlık veya depresyon gibi başka komplikasyonlar da baş gösterebilir. Kas sertliği artar, bu nedenle temel ve günlük görevleri yerine getirmek için aile ve arkadaşların yardımı gereklidir.
Alzheimer Nedenleri Nelerdir?
Araştırmalar, Alzheimer hastalığının gelişiminde ve seyrinde genetiğin ötesinde bir dizi faktörün rol oynayabileceğini öne sürmektedir.
Yaş: Alzheimer için ana risk faktörü yaştır. Hastalığın görülme sıklığı ve prevalansı özellikle 65 yaş ile birlikte artmaktadır. Bu yaş grubundaki dokuz kişiden biri ve 85 yaş üstü kişilerin yaklaşık üçte biri Alzheimer'e sahiptir.
Aile geçmişi: Bir diğer önemli risk faktörü aile öyküsüdür. Peki, Alzheimer genetik mi? Buna cevap olarak Alzheimer'li bir ebeveyni veya kardeşi olan kişilerde hastalığa yakalanma olasılığı daha yüksek olduğu söylenebilir. Birden fazla aile üyesinde hastalık varsa risk artar.
Cinsiyet: Kadın olmak da bir risk faktörüdür. Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte her 3 yeni vakadan 2'si kadındır.
“Alzheimer neden olur” sorusunu sorarken tüm bunlara ek olarak sigara içmek, hareketsiz bir yaşam tarzı, yüksek tansiyon, obezite ve diyabet gibi durumlar bu hastalığa yakalanma riskini artırır. Öte yandan düşük eğitim seviyesi, sosyal izolasyon, depresyon ve zayıf işitme gibi diğer faktörler de hastalığa yakalanma riskini artırmaktadır.
Alzheimer Hastalığında Risk Faktörleri
Alzheimer demansıyla ilişkilendirilen risk faktörleri şunlardır: IQ ve dil yeteneği, eğitim düzeyi ve bilişsel rezerv ile stres ve depresyon. Mevcut veriler, altta yatan biyolojik mekanizmalar henüz bilinmese de çocukluktaki zihinsel kapasite ile yaşlılıkta demanstan muzdarip olma eğilimi arasında bir ilişki olduğu fikrini desteklemektedir.
Buna göre yaşamdaki zorluklarla yüzleşme kapasitesi daha az olan, eşlerine daha fazla bağımlı olan, daha az donanıma sahip olan veya sosyal ilişkilere daha az ilgi duyan kişilerin Alzheimer hastalığından muzdarip olma olasılığının daha yüksektir.
- Genç yaştaki dil becerisi ile Alzheimer hastalığının yaşlılıkta başlaması arasında bir ilişki vardır.
- Hayatta ulaşılan eğitim düzeyi ne kadar yüksek olursa özellikle kadınlarda ileri yaşlarda bunama yaşama olasılığının o kadar düşük olduğu yönünde tutarlı epidemiyolojik veriler mevcuttur.
- Tıbbi tedavi gerektiren bir depresyon öyküsü ile Alzheimer hastalığının gelişimi arasındaki pozitif ilişki konusunda genel bir fikir birliği vardır.
- Diğer risk faktörleri; kardiyovasküler problemler (hipertansiyon, diyabet veya obezite), hareketsiz bir yaşam tarzı ve daha düşük bir eğitim düzeyidir.
Alzheimer Testleri ve Tanı Yöntemleri Nelerdir?
Alzheimer hastalığı tanısı; hasta ve refakatçileri tarafından sağlanan klinik bilgilere, hastanın fiziksel ve bilişsel muayenesinde elde edilen verilere dayanmaktadır. Alzheimer testi için genellikle bir kan değeri ölçümü ve beyin görüntüleme çalışması (bilgisayarlı tomografi veya MR gibi) uygulanır.
Hafif bilişsel bozukluğu olan kişilerde, beyin omurilik sıvısının analizi ya da görüntüleme teknikleri (Amiloid PET ve beyin PET) ile Alzheimer hastalığıyla alakalı proteinlerin varlığını belirlemek için biyolojik belirteçler kullanılır.
Alzheimer Evreleri Nelerdir?
Bu nörodejeneratif hastalık asla iki hastayı da aynı şekilde etkilemez. Gelişimi birkaç aşamaya bölünebilse de Alzheimer'li bir kişinin durumunun, bir evredeki semptomlarla tam olarak örtüşmesi nadirdir. Alzheimer 7 evresi aşağıdaki gibi ilerler.
İlk Evre: Klinik Öncesi
Herhangi bir belirgin semptomun yaşanmadığı evredir. Sadece çeşitli testler aracılığıyla amiloid beta adındaki bir proteinin fazlalığının tespiti bir belirti olabilir. Bu durumda bazı çalışmalara göre Alzheimer belirtileri 20 yıl önce başlıyor bile olabilir.
İkinci Evre: Yaşa Bağlı Unutkanlık Evresi
65 yaş üstü nüfusun yarısından fazlası, bilişsel veya işlevsel problemlerin öznel şikâyetlerini sözlü olarak ifade eder. Bu insanlar kendi içlerinde sayıları hatırlamakta güçlük çekerler. Çoğu zaman, bir eşyayı nerede bıraktıklarını eskisi kadar iyi hatırlayamadıklarını düşünürler.
Üçüncü Evre: Hafif Bilişsel Bozukluk
Bir dizi ince semptomdan oluşur ve en yakın çevre tarafından gözlemlenir. Bu eksiklikler çeşitli şekillerde kendini gösterebilir ve soruların devamlı tekrar edilmesi net bir örnektir. Halen çalışmakta olan kişilerin genellikle performanslarında düşüş olur. Yeni beceriler öğrenmeleri gerektiğinde (örneğin teknolojide) genellikle yetersizlik ile karşılaşırlar. Konsantre olma zorluğu ve diğer bilişsel faktörler de kişide kaygıya neden olur.
Dördüncü Evre: Orta Dereceli
Bu evredeki hastalardaki en önemli eksiklik, karmaşık veya araçsal görevleri yerine getirme yeteneklerindeki kısıtlılıktır. Önemli tarihlerin hatırlanması, yakın zamanda ilgili bir olay veya bir akrabanın ziyareti gibi durumlarda Alzheimer semptomları belirgin hale gelir. Aynı şekilde içinde bulunulan gün, ay veya yılı düşünürken hataya düşebilirler. Ancak adreslerini, hava koşullarını, tuttuğu futbol takımındaki oyuncuları vb. hatırlamak gibi belirli hafıza kapasitelerini korurlar.
Beşinci Evre: Orta Ciddi
Günlük işler yardımsız yürütülemez ve temel konularda destek gerektiren eksiklikler ortaya çıkar. Hastalar bağımlı hale gelir ve yalnız yaşıyorlarsa yemeklerin hazırlanması, maddi yönetim ve düzenli ödemelerde planlı olabilmeleri için denetime ihtiyaç duyarlar.
Altıncı Evre: Ciddi
Günlük yaşamın temel etkinliklerini üstlenme yeteneği büyük ölçüde tehlikeye girer. Bu evrede dil açıkça bozulur ve ani ruh hali değişimleri yaygındır. Düzensiz yürüme, genel huzursuzluk ve amaçsız hareketler vardır. Korku ve hayal kırıklığı sonucunda kendilerini şiddetle ifade edebilirler. Bu aşamanın sonunda hasta kekeler ve sözlü ifadesi çok sınırlıdır.
Yedinci Evre: Şiddetli
Bu yedinci aşamada, fiziksel ve nörolojik değişiklikler muazzamdır. Fiziksel sertlik ile eklemlerin aktif hareket açıklığını engelleyen kontraktürler şeklindeki deformasyonlar yaşanır. Ayrıca kavrama veya emme gibi bebeklere özgü ilkel ve çocuksu refleksler de vardır. Bir bebeğin aksine bir Alzheimer hastasında bu refleksler, fiziksel yapı nedeniyle rahatsız edici olabilir ve bakıcının ruh sağlığını etkileyebilir.
Alzheimer Hastalarının Bakımı Nasıl Olmalıdır?
Kökeni bilinmediği için Alzheimer'i yenmek şu anda mümkün değildir. Ancak hastanın daha kaliteli bir yaşam sürmesi için bilişsel uyarım, sabır ve sevgiye dayalı bir rutin oluşturulabilir. Bilişsel uyarım, Alzheimer'e sahip olmanın ciddiyeti içinde kalabilmek için kilit bir unsurdur.
Alzheimer hastalarının %90'ına haftada 7 gün, günde ortalama 15 saatini aktif olarak ayıran aile üyeleri bakmaktadır. Hastalığın tanısı konulduğundan itibaren bakım veren kişi mutlaka zor ve karmaşık bir yola girer. Alzheimer bakımı, sabır ve esneklik gerektirir.
Hayal kırıklıklarını azaltın: Demansı olan bir kişi, önceden basit gibi gözüken görevler zorlaştığında tedirgin olabilir. Bu nedenle kişiyi meşgul etmek, seçenekler sunmak ve basit talimatlar sağlamak önemlidir.
Esnek olun: Hasta, zamanla daha bağımlı hale gelecektir. Hayal kırıklığını azaltmak için esnek kalın, rutininizi ve beklentilerinizi gerektiği gibi ayarlayın.
Güvenli bir ortam yaratın: Alzheimer, muhakeme ve problem çözme becerilerini bozarak yaralanma riskini artırır. Düşmelerden kaçınmaya çalışın, kilitleri kullanın, su sıcaklığını kontrol edin.
Kişiselleştirilmiş bakıma odaklanın: Alzheimer hastalığı olan her kişi, semptomlarını ve ilerlemesini farklı şekillerde deneyimleyecektir. Bu pratik ipuçlarını, baktığınız kişinin ihtiyaçlarına göre uyarlayın.
Eğer Alzheimer hastası ne zaman hastaneye yatırılır diye merak ediyorsanız genel olarak evde bakımı gerçekleşen hastalardır. Fakat operasyon geçirilmesi gereken bir durum olması halinde zorunlu yatış gerçekleştirilebilir.
Alzheimer Hastalığının Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Alzheimer tedavisi; farmakolojik tedavi, aktivite uyarımı ve aile danışmanlığını içerir. Buna karşılık farmakolojik tedavi, bilişsel kusurları iyileştirmeyi ve davranış bozukluklarını düzeltmeyi amaçlayan ilaçları ifade eder. Alzheimer hastalığından kurtulanların olup olmadığı daima merak edilmektedir. Şu anda bu hastalığın ilerlemesini yavaşlatan tedaviler bulunmamaktadır, ancak semptomatik ilaçlar mevcuttur. Alzheimer ilerleme hızı ise yavaş bir şekilde seyretmektedir.
Ayrıca hastaların farmakolojik olmayan tedavisine odaklanmak önemlidir. Bu nedenle, hafif veya orta derecede Alzheimer hastalığına bağlı olarak bilişsel bozukluğu ve bunaması olan kişilerde bilişsel stimülasyon tedavisi faydalıdır.
Alzheimer Tedavisini Özel Sağlık Sigortası Karşılar mı?
Bir çeşit nörolojik hastalık olan Alzheimer, son yıllarda sıkça karşımıza çıkan ve yaşlılığa bağlı olarak gelişen hastalıklardan biridir. Alzheimer tedavisi, özel sağlık sigortası ve tamamlayıcı sağlık sigortası kapsamı dışında yer alır.
Alzheimer ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Genellikle 60 yaşından sonra ortaya çıkar ve hala ilerlemesini durduracak bir tedavi yoktur. Dünya çapında 30 milyondan fazla insanı etkiler ve kadınlarda erkeklerden daha yaygındır. Bu anlamda, hakkında merak edilen pek çok soru mevcuttur.
Alzheimer Hastalarının Ömrü Nedir?
Hastalık teşhisi konulduktan sonra 20 yıla kadar yaşayabilen hastalar olsa da normal yaşam beklentisi 8 ile 10 yıl arasındadır. Bu ortalama, yaşlı insanlarda yaşanan bilişsel bozulma vakalarının %60-70'ine bu hastalığın neden olmasıyla bağlantılıdır.
Her Unutkanlık Alzheimer midir?
Birçok insan unutkan olmaktan endişe duyar. Unutkanlığın Alzheimer hastalığının ilk belirtisi olduğunu düşünürler. Ancak hafıza sorunları olan herkesin Alzheimer'i yoktur. Hafıza sorunlarının diğer nedenleri arasında yaşlanma, tıbbi durumlar, duygusal sorunlar, hafif bilişsel bozukluk veya başka bir bunama türü sayılabilir.
Alzheimer Beyine Nasıl Etki Eder?
Alzheimer önce limbik sistemi, özellikle de hipokampusu etkiler. Ardından serebral kortekse ve son olarak da beyin sapına saldırır. Bunun sonucunda her yapı, işlevlerini kaybeder ve hasar oluşur.
- Limbik sistemdeki hasar hafızayı bozar ve ruh halinde değişikliklere neden olur.
- Korteksin zarar görmesi, duyguları kontrol etmede zorluğa sebep olur ve temel günlük aktiviteleri etkiler.
- İleri evrelerde beyin sapının zarar görmesi, akciğerler ve kalp gibi organların işleyişinde hasara yol açar.
Alzheimer'den Korunmak Mümkün müdür ve Neler Yapılabilir?
Yaş, Alzheimer gelişimi için ana risk faktörü olmasına rağmen bu hastalık yaşlanmanın kaçınılmaz bir sonucu değildir. Bazı genetik özellikler bu hastalığa yakalanma riskini artırabilse de ortaya çıkması için belirleyici faktörler değildir. Yaş ve genetiğe ek olarak sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarını benimseyerek değiştirebileceğimiz başka risk faktörleri de vardır.
Dengeli beslenme: Sızma zeytinyağı, baklagiller, fındık, meyve, sebze, balık gibi yiyecekleri içeren Akdeniz diyeti gibi çeşitli ve dengeli bir beslenme uygulayın.
Fiziksel egzersiz: Yürümek ve aktif kalmak esastır. Büyük çaba sarf etmek gerekli değildir, ancak yürümek ve hareket etmek için her gün dışarı çıkmak yeterlidir.
Aktif bir sosyal hayat: Sosyal ilişkiler, sinirsel bağlantıları aktif tutmak için mükemmeldir. Yeni insanlarla tanışmanın yanı sıra aile ortamı ve arkadaş çevresi ile ilişki kurmak ve temas halinde olmak beynimiz için faydalıdır.
Zihni aktif tutma: Atölyelere, kurslara katılmak, okumak veya basitçe bulmaca çözmek, günlük hayatımızda yapabileceğimiz ve beynimizi aktif tutmamıza yardımcı olacak bazı etkinliklere örnektir.
Ayrıca hipertansiyon, kolesterol, obezite ve diyabet gibi kardiyovasküler risk faktörlerini de kontrol edin. Çoğu insan, yaşam tarzı alışkanlıklarının farkında değildir ve bu hastalıklar, yaşam tarzının doğrudan bir sonucudur.
Alzheimer Hastalığı En Sık Kimlerde Görülür?
Alzheimer, bir üyenin herhangi bir demanstan muzdarip olduğu ailelerde daha yaygındır. Down sendromlu kişiler, sahip oldukları 21 kromozom nedeniyle de bu hastalığa çok maruz kalırlar. Üstelik yukarıdaki risk grubuyla beraber Alzheimer, kadınlarda erkeklerden daha yaygındır. Türkiye'de Alzheimer oranı, nüfusun %7,5'ini oluşturur.
Alzheimer Hastalarının Ölümü Nasıl Olur?
Alzheimer son evre ölüm belirtilerinde çoğu hasta hayatını kaybeder ve genel olarak zatürre yani pnömoni, felç veya basınç ülseri enfeksiyonu oluşur. Alzheimer hastalarında ölüm belirtilerinde hastaların, serebrovasküler kaza veya kanser gibi yaşlı erişkinlerde yaygın olan nedenlerden ölmeye karşı daha savunmasız olduğu tespit edilmiştir. Diğer durumlarda, Alzheimer hastalığının kendisinden başka bir ölüm nedeni belirlenemez.
Aşağıdaki içeriklerimiz de ilginizi çekebilir.
Sağlıkla kalın.